Ali Koç Başkan...

Derbi mağlubiyetinin ardından uzunca bir süre sessizliğini koruyan kulüp yayın organlarının suskunluğunu, bizzat Başkan'ın ağzından sunulan bir kamuoyu açıklaması bozdu. Bu açıklamanın anlatmak istediklerine bakmaya çalıştım.

Başlık: CAMİAMIZIN DİKKATİNE SUNARIM

Kulübün resmi yayın organında Başkan'ın ağzından birinici tekil atılan bu başlık bir sahiplik mesajı veriyor. Pratikte alikoc.org gibi bir platformda yer alması gereken dil fenerbahce.org'da aynı şekilde yer alabiliyor. Aziz Yıldırım'ın "ben Fenerbahçe'yim" cümlesini hatırladık ister istemez. Ben etik çerçevede "Başkan'ın açıklaması, kamuoyu açıklaması" gibi bir başlık beklerdim.

Bu gerekçe ve camiamızın içerisinde bulunduğu negatif durum nedeniyle bazı görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

Birinci tekil başlayan, bu yukarıdaki cümle gibi birinci tekil devam eden, ipleri eline aldığını gösteren ve sahiplik içeren yazı bir twistle birinci çoğula bürünüyor.


Öncelikle, Fenerbahçe’yi hayatının odağına koyan, başarısıyla mutlu olan üzüntüsüyle kahrolan her bir taraftarımızın, üyelerimizin yaşadıklarını anlıyor, en derinden hissediyoruz.

Tüm bu duyguların bir yansıması olarak camiamızın bir bölümünden gelen Olağanüstü Genel Kurul taleplerini de anlayış ve saygıyla karşılıyoruz.

Savunmada olduğu alanlarda "biz" vurugusu öndeyken, hücuma çıkarken "ben"i tercih ediyor Başkan. Yine "biz" vurgusunun olduğu yerlerde kendisini taraftar gibi konumlayıp "çok üzüldük"  diyerek duyguya ortak oluyor ve başarısızlığın mimarlarını bu diyalogun dışında bir yerde konumluyor.

Bu duruşumun arkasında olduğumu vurgulamakla birlikte çağrıyı yaptığım günden itibaren bugüne dek resmi bir aday çıkmadığı da kamuoyunun malumudur.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı ağır bir makamdır. Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve diğer kulüpler için de durum farklı değil. O koltuk uğruna mücadele edilen, taht oyunlarını beraberinde getiren, insanları birbirine düşüren ve zor kazanılan bir koltuktur. Fakat buradaki kendinden emin ve üstten bakış sanki koltuğun o kadar da değerli olmadığını, talibinin bile olmadığını hatta belki de Ali Koç'un eline yapıştığını anlatmaya çalışıyor olabilir bize. Bir nevi skandal oluyor böyle okuyunca.

Bugün itibariyle Fenerbahçe 9 sezondur şampiyonluktan uzak kalmış, üst üste yaşanan olumsuzluklar her şeyi etkiler duruma gelmiş ve camiamız ne yazık ki birbirinden ayrışmış durumdadır.

Başarısızlık, savunma söz konusu olduğunda söz konusu metin sürekli başkalarını da yanına çekiyor. Burada da şampiyon olamama başarısızlığı Aziz Yıldırım ile paylaşılıyor. Camianın ayrışmasını da başarısızlıkla doğru orantılı hale getiren metin temel ayrışmanın kesinlikle şıklıktan, edepten, etikten uzak bir şekilde gerçekleşen malum Yıldırım-Koç seçiminden itibaren çok keskin şekilde netleştiğini atlıyor. 


Tüm bu gerçekler çerçevesinde, yeni sezonun takım planlaması sürecine girilmişken henüz bir Başkan adayının olmaması, Olağanüstü Seçimli Genel Kurul’un -tüzüğümüz gereği yapılabileceği tarih de dikkate alındığında- Fenerbahçe’yi bir sezon daha hedeflerinden uzaklaştırma riski taşıdığı yadsınamaz bir gerçektir.
 
Olağanüstü Seçimli Genel Kurul’un gerçekleşmesi halinde yeni yönetim kurulunun görev süresinin 1 yıl ile sınırlı olması da istikrarlı bir çalışma yürütülmesinin önünde ciddi bir engeldir.

Az yukarıda aday olmadığı için bir hodri meydan tavrını öne çıkaran Başkan bu kez aday çıksa da bunun sağlıklı sonuçlar vermeyeceğini belirterek "istikrara engel" vurgusuyla muhtemel adımları da şimdiden yaftalama yoluna gidiyor. "Yeni sezon takım planlaması sürecine girilmesi" de tabii ki bir başka fact. Yeni yönetim gelene kadar biz işi bitireceğiz zaten diyor, kurumsal bir akıl oluşturulmadığı, yeni gelen, eski giden farketmeksizin belirlenen ana omurgaya uygun hareket edileceği için bunun çok da sorun olmaması gerektiği düşünülebilir, nitekim Ali Koç gelirken vaat ettiği senaryo buna yakındı ancak bu anlamda pek ilerleme kaydedilmemiş sanırım, buradan bunu da anlamak mümkün.

Kulübümüzün her türlü imkân, bilgi ve detayları, hukuki çerçevede Değerli Başkan Adaylarına açık olacaktır. İhtiyaçları olması halinde soracakları sorulara tarafımızdan yanıt alabileceklerdir.

Yükselen tansiyon tekrar "şeffaf, centilmen, ilkeli" bir cümle ile düşürülüyor ve sıcak mesajlar veriliyor. Son bölümde de konu Türkiye Kupası Finali'ne geliyor ve içinde "bir başarı ihtimali" bulunan maça odaklanarak kenetlenme çağrısı yapılıyor.

Fenerbahçe’nin ana ihtiyacı taraftarlarının gücünü arkasında hissetmesidir. 
Camiamıza sonsuz saygılarımla,
Ali Y. Koç

Evet... Ali Koç, bireysel mesajını, satır aralarını güç gösterileriyle süsleyip, nazikçe riskleri anlatıp, başarısızlıkları da kendisinden uzakta tutarak bir yazıyı kamuoyu ile paylaştı. Bu esnada Fenerbahçe Beko'nun Efes play-off serisinde oynadığı maç kulüp resmi mecraları tarafından dikkate alınmadı ve taraftara söz konusu günde sadece bu yazı ve bu mesajlar verildi. 

Gelişmeleri, yeni planları ilerleyen zamanlarda göreceğiz...

Comments

Popular Posts